KAGİDER Ekonomi Danışmanı Özlem Derici Şengül Yazdı: 2024’e Kısa Bir Bakış

KAGİDER | 3ay önce | 10 dakikalık okuma

Şubat ayında yaşanan deprem felaketi ve Mayıs seçimleri ile yılın ilk yarısını oldukça dalgalı geçiren Türkiye ekonomisi 2024 yılını bir geçiş yılı, 2025’i ise politika normalleşmesinin meyvelerinin toplandığı bir yıl olarak geçirecek gibi görünüyor. Geçtiğimiz yıla nazaran daha az belirsizlik içeren küresel ve yurt içi görünüm yukarı yönlü riskleri içinde barındırırken dünyada jeopolitik risklerin seyri, ABD, İngiltere, Hindistan gibi ülkelerde gerçekleştirilecek genel seçimler, seçim sonrası diplomatik ilişkilerin ve küresel ticaretin seyri ve yurt içinde mevcut politikaların büyüme üzerindeki olumsuz etkisine ne kadar dayanabileceğine dair faktörler aşağı yönlü riskleri oluşturuyor.

Küresel tarafta Euro Bölgesi’ndeki zayıf seyrin Avrupa Merkez Bankası’nı (AMB) yılın ilk yarısında faiz indirmeye zorlamasını, ABD’de ise faiz indirimlerinin en erken yılın son çeyreğinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Gelişmekte olan ülkelere sermaye akımlarının zayıf seyrettiği, yılın ikinci yarısında ülkelerin gevşemeci para politikasına dönük adımlarının netleştiği, küresel ticaretin canlandığı, gelişmekte olan ülkelere sermaye akımlarının kuvvetlenmeye başladığı bir yıl görme olasılığımız çok yüksek.

2023 yılını oldukça kuvvetli bir büyüme performansıyla tamamlanmasını beklediğimiz Türkiye ekonomisinin 2024’te bir parça ivme kaybetmesini ve 2023 sonunda %4.5’in üzerine çıkacak GSYH büyümesinin 2024 yılında %3.2’ye gerilemesini, 2025’te ise yeniden potansiyel büyüme oranına dönerek %4.5 büyümesini bekliyoruz.

Seçim sonrası dönemde Merkez Bankası’nın öngördüğü patikaya uyumlu seyreden TÜFE enflasyonunun önümüzdeki Mayıs ayında %65 seviyesinde tepe yaptıktan sonra düşüşe geçmesini ve yılı %40’a yakın bir seviyede tamamlamasını bekliyoruz. Beklentimiz TCMB’nin politika faizini %45’in de üzerine çıkartarak yıl içerisinde beklentileri çıpalamak adına sıkı para politikasını faiz oranlarını düşürmeden sürdürmesi, yıl sonunda ise faiz indirimlerine başlayarak yılı %45 politika faiziyle tamamlaması yönünde.

Büyümedeki yavaşlama ve altın talebinin durulması cari dengeye olumlu yansıyacak ve GSYH’ye oran olarak 2023 yılını %4.5 seviyesinde bitirmesini beklediğimiz cari açık 2024’te %3.1’e gerileyecektir. 2025 yılında büyümede ivmelenmeye rağmen ihracat artışı cari açığın yükselmesini engelleyecektir. Ancak bir yıl içerisinde vadesi gelecek dış borcun rekor kırarak 220 milyar dolara yükselmesi döviz ihtiyacı ve kur baskısının devam etmesine neden olacaktır.

Yılın ikinci yarısında kredi derecelendirme kuruluşlarından beklediğimiz not artışlarıyla canlanacak sermaye akımlarına rağmen yıl içerisinde oluşacak yüksek finansman ihtiyacı ve Merkez Bankası’nın rezervlerini destekleme ihtiyacı kurun kademeli bir şekilde yukarıya hareketini beraberinde getirecektir. Bu doğrultuda Lira’daki nominal değer kaybının devam etmesini ancak 2023 yılında %57.4 nominal artış gösteren USDTRY kurunun 2024 sonunda %30.4 nominal artışla 37.886, 2025 yılında ise sermaye akımlarının güçlenmesi ve ihracat gelirlerinin artmasıyla %5.5 nominal artış gösteren kurun yılı 40.0 civarında bitirmesini bekliyoruz.

Merkez Bankası’nın faizleri yüksek tutması ve piyasada bulunan bol likiditeyi çekmesi çabalarının yanı sıra Hazine’nin yüksek borçlanma ihtiyacının tahvil faizlerini daha da yukarı taşımasını ve 2023 sonunda %39.2 seviyesindeki 2 yıllık gösterge faizin bu yıl içerisinde %45’e yaklaştıktan sonra yılı %35 seviyesinde tamamlamasını bekliyoruz. Risk primindeki düşüşle birlikte 2025 yılında %30.0 seviyesinin altını görmemiz mümkün olabilecektir.

2024 yılı seçim sonrası sıkı para politikasının etkilerinin daha fazla hissedildiği, piyasadaki bol likiditenin yerini hızlıca finansmana erişimin zorlaştığı bir ortama bıraktığı bir dönem olacak. İşletmelerimiz için zorlu geçmesi muhtemel bir dönem olmasına rağmen yılın ikinci yarısında düşmeye başlayan enflasyon ve son çeyrek itibarıyla görmeye başlamayı umduğumuz sermaye girişleri bu etkilerin kısa süreli olmasını ve 2025 yılında rahatlamayı, sağlıklı, sürdürülebilir büyüme ortamını beraberinde getirecektir. Bu yüzden geçiş yılı olarak adlandırdığımız 2024 yılında, özellikle ilk yarıda, işletmelerimizi düşecek talep koşullarına karşı önlem almaya, azalan nakit akışına karşı güçlü işletme sermayesi tutmaya ve yılın sonuna doğru canlanmaya başlamasını beklediğimiz ihracat imkanlarına karşı hazır olmaya davet ediyoruz.

Bu vesileyle yeni yılın tüm KAGİDER üyeleri için bol kazanç ve bereketle dolu, aynı zamanda oluşabilecek zorlukların üstesinden dirayetle gelme gücü üreten bir yıl olmasını dilerim.



KAGİDER

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), girişimcilik yoluyla kadının güçlenmesini hedefleyen bir sivil toplum kuruluşudur. Kadının sadece ekonomik olarak değil politik ve sosyal olarak da güçlenmesini hedefler. KAGİDER kadın girişimciliğini, kadınların eşitsiz ve dışlanan toplumsal konumlarının değişmesi ve bu sayede ekonomik güçlenme ile kadın güçlenmesini sağlayacağı için destekler. Kadın girişimcilerin sağlayacağı faydalar, kadınların güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkı verecektir.