Bir şeylere inanıyorsanız, içinizde yeterince enerji, yeterince tutku, yeterince yaşama iştahı taşıyorsanız, bugünün dünyasının sunduğu kaynaklarda düşlerinizden birkaçını gerçekleştirme olanağını bulabilirsiniz.

Amin Maalouf

KAGİDER üyesi olarak çok başarılı girişimci arkadaşlarımın yanında bugüne kadar reklamcılık, pazarlama, iletişim konularıyla gündeme gelsem de aslen resim yapmak benim hayatımın en önemli parçası. Özellikle son zamanlarda yaptığım eserlerde renklerin enerjisinin beni ve çevremi etkilediğini gördükçe bunun yayılması gerektiğini düşündüm. Bu benim enerji kaynaklarımı, yani renklerin o büyülü sarmalını resimlerimle herkese aktarmak için bir vesile olacaktı. Önce adeta yeni bir dil öğrenmiş gibi resmin enerjisinin alfabesini oluşturdum. Daha sonra her boyadığım tabloda bu yeni dilimin sözcüklerini geliştirmeye başladım.

Bugün dijital bir çağda yaşıyoruz. Belki yakında elle boyama hiç kalmayacak, robotlar en güç Rembrandt tablosunu bile mükemmel bir şeklide taklit edebilecekler. Hepimiz dijital olarak görseller yaratabileceğiz. Ancak hala günümüzde nasıl mektuplar değerliyse elle üretilmiş her türlü görsel materyal ileride daha da kıymet kazanacak. Bu zamanın ruhu -dijitalle üretilmişler ile elle ve emekle yapılanlar- arasında bir geçiş dönemini temsil ediyor.

Ben özellikle enerjiyi ve resimde yeni dil anlayışlarını önemsiyorum. Her renk ve soyut bir tablo adeta ruhumuzun yansımasını oluşturuyor. Renkler içimize karışıyor ve dünyadaki dengemizi bulmamızı sağlıyor. Nasıl bir nazar boncuğunun bizi olası kötülüklerden koruyacağına inanıyorsak, ben de renklerin de sizin enerjinizi artıran, ayrı birer koruyucu olduğuna inanıyorum. Renklerin enerjilerinden şifalandığımızı ve hayatla ilgili daha barışık yaşayabileceğimizi düşünüyorum. Bugün kişisel gelişim ve insanın mana arayışı her zamankinden belki de daha fazla, çünkü her gün alınan binlerce mesaj bu büyük internet ve iletişim çağında bizi yalnızlaştırırken kendi özümüze dönmemizi de zorlaştırıyor.

İşte renkler burada devreye giriyor, bizim düşünce biçimimizi olumlulaştırıp, kendimizi daha pozitif, daha merhametli, etrafımıza karşı daha duyarlı ve barışık olmamız için enerjisini bize gönderiyor. Kalpten inandığımız her şey ve her enerji bir boyutta ruha ulaşırmış. Ben de bu yüzden yeni iletişimimi renklerin üzerinden gerçekleştiriyorum.

Zihnini değiştirirsen, hayatını da değiştirebilirsin.

William James

Kendi yaşamımda da gördüğüm gibi her şey zihnimizde başlıyor. Eğer onun içine negatif enerjiler (kaygı, korku, üzüntü, nefret) eklersek hayattan bir o kadar uzaklaşıyoruz. Benim amacım zihnimizi değiştirmek için renklerin pozitif enerjilerini kullanmak. Ve bu yeni dünyanın karmaşık ve zor labirentlerinde dolaşırken kaybolmamak için kendimizi mümkün olduğu kadar iyi, barışçıl ve mutlu kılmak.

Birbirinizi cesaretlendirin, yükseltin ve güçlendirin. Bir kişiye yayılan pozitif enerji hepimiz tarafından hissedilecektir.

Deborah Day-

Biz KAGİDER kadınları zaten kendi aramızda birbirimizi cesaretlendiren, yükselten ve güçlendiren bir güce sahibiz. Ben de bu muazzam gücün renklerin enerjisiyle daha da artacağına, hepimizi kucaklayıp saracağına eminim. Günümüzde belki bu pandemi ile birlikte birbirimize olan ilgimiz, desteğimiz ve enerji aktarımının önemini hepimiz gördük. Diliyorum bütün KAGİDER’li dostlarım yüksek enerjileriyle, yeni renklerle buluşsunlar ve hayatlarının her gününü üreterek, sevgiyle yaşasınlar.

* Rembrandt: Rembrandt Harmenszoon van Rijn, Hollandalı ressam ve baskı ustası. Avrupa ve Hollanda sanat tarihinin en önemli ressamlarından biridir. Hollanda'nın ticaret, bilim ve sanatta atılım yaptığı Hollanda Altın Çağında yaşamıştır. "Işığın ve gölgelerin ressamı" olarak da anılır.

Aydan Baktır

KAGİDER Üyesi