Gıda Türk Dergisi- Emine Erdem Röportajı

KAGİDER | 3 yıl önce | 6 dakikalık okuma

1. Bize kendinizden bahseder misiniz?


İzmirliyim. Aydın, bilime ve eğitime odaklı ve beni her zaman destekleyen bir aileden geliyorum. Benim kendi ailem içinde gördüğüm ve örnek teşkil eden bu yapının dışında başka hayatlar olduğunu fark ettiğimde, bir şeyler yapmalıyım diye düşündüm. Gördüm ki, ben şanslıydım ama her kadın benim kadar şanslı değildi. Benim olanaklarım vardı ve ailemin desteği çok kıymetliydi, ancak başka kadınların her şey için çok fazla mücadele etmeleri gerekiyordu.


Öğrencilik yıllarım bittiğinde, sivil toplum kuruluşlarında var olmaya karar verdim. 1988 yılından bu yana kadın mücadelesinin içindeyim. Sivil toplum kuruluşlarının çok önemli olduğunu, devlet ile toplum arasında bir köprü kurduğunu düşünüyorum. Sivil toplum ne kadar güçlü olursa, kadın-erkek eşitliğinin de o kadar dengede gideceğine inanıyorum.


Dolayısıyla STK’larda çok çalıştım. 1988’de kurulan uluslararası bir kadın kuruluşu olan Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyona bağlı Etiler Soroptimist kulübünün kurucu üyeliğini ve sonrasında sırasıyla Türkiye başkanlığı ve Avrupa başkan yardımcılığını yaptım. Halen Danışma Kurulu üyesi olduğum KADER’in yönetim kurulunda görev aldım. KAGİDER’de ise başkanlık görevinden önce yönetim kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundum.


2. KAGİDER’in sosyal ve toplumsal anlamda kadınlarımıza katkıları nelerdir?


KAGİDER kadın girişimcilerin desteklenmesini ve sayısının artmasını, kadınlara hem finansmana hem de pazara erişimlerinde destek sağlamayı amaçlıyor. Bu kapsamda da kadın girişimcileri temel konularda bilgilendirmek, işlerinde yeni fırsatlar yaratmaları için teşvik etmek ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla farklı projeleri hayata geçiriyoruz.


Kadınların hayatın her alanında güçlenmesi, sosyal ve ekonomik kalkınmada güçlü bir pozitif etki yaratıyor. Aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadının ekonomide, ticarette, bilimde, sosyal yaşamda ve siyasette güçlendirilmesi ülkemizin geleceği için hayati öneme sahip.


3. KAGİDER olarak kadınlarımıza yönelik sürdürülebilirlik, istihdam ve ekonomik olarak payınız nedir?


Türkiye Kadın Girişimciler Derneği KAGİDER kurulduğundan bu yana Türkiye’de kadın girişimciliğini yaygınlaştırmak ve kadını her alanda güçlendirmek için çalışıyor.

Çalışmalarımızı 4 T adını verdiğimiz stratejimizi temel alarak yürütüyoruz. Kadın girişimcilerin işlerini geliştirmeleri, koşul ve fırsatları eşitlemeleri açısından çok önemli olanaklar sağlayan Teknolojiden daha fazla yararlanmalarını sağlamayı, onların Toplumsal ağlarını ve dayanışmalarını genişletmeyi, daha fazla Ticaret yapmalarını desteklemeyi ve Tarımsektöründe güçlenmelerini amaçladık.


Bu kapsamda bilim ve teknoloji konularında kadınların okuryazarlığını arttırmak ve farkındalık yaratmak için Dijital Sohbetler adlı online panellerimizi pandemi döneminde aksatmadan gerçekleştirdik. Kendi alanlarında uzman isimlerin, önde gelen sektör temsilcilerinin katıldığı bu sohbetlerle kadın girişimcilerde farkındalık yaratmayı, bilgilerini artırmayı ve aksiyona geçmek için tetiklenme sağlamayı amaçladık.


Koordinatörlüğünü yaptığımız, Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği (KAİSDER) ve Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) paydaşlığında Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen İş Dünyasında Kadın İletişim Ağı (Women Business Network W-BUN) projesinde önemli mesafe kat ettik. www.ticaretinkadinlari.com adlı, teknik altyapısı güçlü, kapasitesi yüksek, işlevsel bir platform kurduk. Sektör bazlı arama yapabildiğiniz bu platformda her sektörden kadın girişimci bir tık uzağınızda.


Ayrıca bunun mobil uygulamasını da geliştirdik. İstediğiniz yerden istediğiniz zaman erişebiliyorsunuz. Uygulama faydalı bilgiler, kadın girişimciler için destekler, etkinlikler, rol model hikayeleri ve kamu ihalelerinin linkleri ile aslında kadın girişimcilerin tüm bilgiye tek noktadan erişmesini sağlayacak. Şehir, sektör, ürün veya firma bazlı arama yapılarak kadın girişimcilerin ürün ve hizmetlerine hızlıca ulaşılabilecek. Böylece gerek kamu gerekse de özel sektörden satın alma yetkililerinin kadın tedarikçilere kolayca ulaşabilecekleri bir platform oluşturduk.


Anadolu’daki kadın girişimci networkünü genişletmek için farklı illerde kadın girişimcilerle çevrimiçi istişare toplantıları yaptık.


Denizcilik ve lojistik alanlarında Avrupa’nın lider firması, Danimarka kökenli DFDS’nin Türkiye’de faaliyet gösteren şirketi DFDS Akdeniz İş Birimi ile “Kadın için Taşıyoruz” adlı projeye imza attık. Bu proje ile kadın ihracatçılara ciddi destekler sunuyoruz. Projemiz kapsamında 1 yıl boyunca 50 kadın girişimcinin dış ticarete atılımını kolaylaştırmak, küresel pazarlarda rekabet güçlerini arttırmak için taşıma desteği verilecek.


Çalışma hayatındaki kadın çalışan sayısını artırmak için Sanofi Türkiye desteği ile gerçekleştirdiğimiz Geleceğin Kadın Liderleri (GKL) projemizin yanı sıra UPS Türkiye ve Turkish Women’s International Network (Turkishwin) iş birliğiyle yürüttüğümüz Kadın Liderlik Platformu buluşmalarını sürdürdük.


Kadın girişimcilere eğitim ve mentorluk çalışmaları kapsamında sunduğumuz çevrimiçi KAGİDER Pusula platformundaki (www.kagiderpusula.org) kapsamlı eğitim modüllerine pandemi sürecinde kriz yönetimi ve e-ticaret gibi yardımcı olacak eğitimler ekledik.


Kadınların iş yaşamına katılmaları önündeki engellerin kalkmasına katkıda bulunmayı ve cinsiyet ayrımı yapmayan bir iş kültürünü yaygınlaştırmayı amaçlayan KAGİDER’in Fırsat Eşitliği Modeli (FEM) Sertifikası’na hak kazanan şirket sayısı 41’e çıktı. FEM sertifika programımızın özel sektörde daha fazla yaygınlaşmasını sağlayarak, iş gücünde kadının varlığını ve üretkenliğini güçlendirmeye devam edeceğiz.


UPS ve Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ile daha fazla kadının ihracat yapmasını sağlama amacıyla yürüttüğümüz “Kadın İhracatçı Programı” kapsamında online buluşmalara devam ediyoruz.

Garanti Bankası ile Türkiye’nin farklı illerinde düzenlediğimiz “Girişimci Kadın Buluşmaları”na dijitalde devam ediyoruz. Yine Garanti ile Ekonomist dergisinin de desteğiyle sürdürdüğümüz Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması ile başarılı rol modelleri kamuoyuna sunmayı sürdürerek, kadın girişimcileri onurlandıracağız.

Turkish Women’s International Network (Turkishwin) ve UPS Türkiye iş birliğiyle, özel sektörde kadın istihdamını ve liderliğini desteklemek için kurduğumuz ‘Kadın Liderlik Platformu’nun 6’ncı zirvesini düzenledik.


ÇEDBİK iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz ‘Yeşil Check-Up’ projesi ile KAGİDER üyesi kadın girişimciler ‘Yeşil Bina’ ve sürdürülebilirlik eğitimleri alıyorlar. Proje kapsamında ayrıca, anketler aracılığıyla belirlenecek 3 kadın girişimcinin işletmelerinde ‘Yeşil Bina’ dönüşüm sürecini başlatacağız.


Kadınların ekonomik, çevresel ve sosyal etkilerini proaktif olarak ele alıp yöneterek önemli etkiler yaratmış girişimlerini öne çıkartıp geniş kitlelere tanıtmak, bu girişimcilerin rol model olmasını sağlayarak toplumda değişimi teşvik etmek ve sürdürülebilir iş modellerine geçişi hızlandırmak amacıyla il kez düzenlenen ‘KAGİDER Yeşil İş Ödülü’nü bu yıl ilk kez verdik. Ödülün sahibi %100 geri dönüşümlü ürünlerden yüksek performanslı plastik hammadde üreten Burpol şirketinin kurucusu, girişimci İlkay Yıldırım oldu.


Bunlar gibi daha nice projemiz var…


4. KAGİDER olarak inovasyon, teknoloji alanında kahramanı kadın olan sosyal ve toplumsal faydaya örnek bir oluşumdan bahseder misiniz?


Girişimlerin inovasyona ağırlık vererek sosyal fayda sağlaması bugün artık kârlılık kadar, hatta bazı örneklerde daha fazla önem taşıyor. Kadın girişimcilerden bu konuda güzel atılımlar görüyoruz. KAGİDER Yeşil İş Ödülü’nü kazanan girişimcilerden örnek vereyim. Ödülü %100 geri dönüşümlü ürünlerden yüksek performanslı plastik hammadde üreten Burpol şirketinin kurucusu girişimci İlkay Yıldırım kazandı. Geri dönüştürülen ürünlerin ekonomiye kazandırılmasında, plastik üretimi ve tüketiminin kontrol altında olmasında önemli katkı yapıyor.


‘KAGİDER Yeşil Mansiyon İş Ödülü’nü ise biyotasarım şirketi Gözen Institute kurucusu Ece Gözen Akın kazandı. Bu şirkette tekstil endüstrisi için yeni dünyanın sürdürülebilir biyomalzemelerini üretmek ve küresel markalar ile üreticilerle biyotasarım ve malzeme prototipleri geliştirmek için çalışmalar yapılıyor.


5. Henüz yeni oluşum içerisine giren kadın girişimcilerimize uzun yol deneyimleri olan dayanışmanızdan bir örnek verebilir misiniz?


Şirketini yeni kurmuş veya yıllardır sürdürdüğü işini korumaya ve geliştirmeye çalışan, pandemi koşullarında var olma mücadelesi veren kadın girişimcilere tavsiyem öncelikle çok çalışmak, yılmadan çalışmak ve her sorunu bir fırsat olarak görüp soğukkanlılıkla soruna değil çözüme odaklanmaktır.


Krizlerden korkmamak gerekiyor. Çünkü her kriz bir fırsat barındırır. Şu anda da bir kriz döneminden geçiyoruz. Girişimcilik risk almaktır, elini taşın altına koymaktır. Normal zamanlar da kolay değil ama Covid-19 riskleri daha da artırıyor. Pandemi dönemi elbette çeşitli zorluklar yaratıyor ama mücadeleci, girişimci ruha sahip kadın girişimcilerin bu dönemi atlatacağına inanıyorum.


Pandemi ile beraber dijitalleşme alanındaki hızlı gelişme, kadınlar için iyi bir haber. Çünkü teknoloji kadınlar için iş dünyasındaki cinsiyet eşitsizliğine karşı dengeleyici, koşulları biraz daha eşitleyici bir etken olmaya başladı. Bu bakımdan tüm kadın girişimcilere dijitalleşmeye ve dijital kanallara yatırım yapmayı ihmal etmemelerini ve nakit akışlarını çok dikkatli yönetmeleri gerektiğini hatırlatmak istiyorum.


6. Kadınlarımızı ülkemizde görmek istediğiniz nokta ve çizdiğiniz rota hakkında bilgi verir misiniz?


Kadınlarımızı görmek istediğimiz noktayı ve buraya giden rotayı belirlemeden önce şu anda önümüzde duran büyük resmi iyi görmeli ve teşhisi doğru koymalıyız. Halen Türkiye’de kadın girişimcilik oranı %13 düzeyinde bulunuyor. Oysa ülkemizde kadınlar da erkekler kadar girişimcilik potansiyeline sahip. Yapılan araştırmalar erkeklerin yüzde 45'inin, kadınların ise yüzde 40'ının girişimciliğe olumlu baktığını gösteriyor ancak kadınlardaki bu potansiyel hayata yansımıyor. Dolayısıyla kadın girişimcilerin durumu arzu ettiğimiz, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması için ihtiyaç duyduğumuz seviyede değil. Sadece girişimcilikte değil, kadın istihdamında da aynı durum söz konusu. Kadınların ekonomiye katılımları yetersiz düzeyde. Ülkemiz, nüfusunun yarısını oluşturan nitelikli insan kaynağı potansiyelini kullanamıyor.


Bu durumu değiştirmek kadınlarımızın erkeklerle eşit oranlarda ekonomiye katılmalarını sağlamak zorundayız. Ancak bu kolay bir iş değil. Kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılmasının çok boyutlu bir konu olduğunu unutmamalıyız. Kadın girişimciler, erkek girişimcilerin karşılaştıkları sorunların yanı sıra onların karşılaşmadığı pek çok sorunla da mücadele etmek zorunda kalıyor. Bir girişimi başlatırken, sürdürürken ve büyütürken temel konularda erkeklerden çok daha fazla zorluklarla karşılaşıyorlar. Örneğin kadın girişimciler finansa ve bilgiye erişimde zorluk çekiyorlar. Mentorluk desteği alamıyorlar. İlham verecek rol modelleri tanımıyorlar.


Tabi bütün zorlukların temelinde toplumun diğer kesimlerinde olduğu gibi iş dünyasında da cinsiyet eşitliğinin özümsenmemiş olması geliyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen bir kültür olmaması, tam tersine mevcut kültürün ayrımcı ön yargılara sahip olması ve ev ve çocuk bakım işlerinin kadının görevi kabul edilmesi kadınlar için çok ciddi bir engel oluşturuyor. Bu kültürle her düzeyde mücadele edilmesi gerekiyor.


Küresel salgının yol açtığı ekonomik durgunluk ardından yeniden ekonomik canlanmaya geçme umutlarımızın güçlendiği bu dönemde girişimci ve çalışan kadınları her zamankinden daha fazla desteklemeliyiz. Kadınların yeniden toparlanma sürecine yapacağı katkı ve ortaya çıkacak yeni dünyada oynayacakları rol vazgeçilmez bir öneme sahip bulunuyor. Bu kapsamda kadınlara yönelik destekler devam etmeli ve içeriği genişletilmeli. COVID-19 sonrası dönemde ekonomik kalkınma politikaları, önlemler planlanır ve uygulanırken cinsiyetler arasında fırsat eşitliğini de kollamak gerekiyor. Toparlanma sürecinde kadın girişimcileri ve kadın istihdamını destekleyen kamu politikalarına ihtiyaç var.


Galeri



KAGİDER

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), girişimcilik yoluyla kadının güçlenmesini hedefleyen bir sivil toplum kuruluşudur. Kadının sadece ekonomik olarak değil politik ve sosyal olarak da güçlenmesini hedefler. KAGİDER kadın girişimciliğini, kadınların eşitsiz ve dışlanan toplumsal konumlarının değişmesi ve bu sayede ekonomik güçlenme ile kadın güçlenmesini sağlayacağı için destekler. Kadın girişimcilerin sağlayacağı faydalar, kadınların güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkı verecektir.