Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer: Esnek-Demokratik bir eğitim sistemi üzerinde çalışıyoruz

KAGİDER üyeleri ile bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı (MEB) Ömer Dinçer, nüfusun tamamını lise mezunu yapacak, tüm tarafların aktif olarak katıldığı, esnek-demokratik bir eğitim sistemi üzerinde çalışıldığını söyledi. Bakan Dinçer, KAGİDER üyeleri ve iş kadınlarından kız yurtlarına ve eğitime destek vermesini istedi.

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği- KAGİDER’in konuğu olan Milli Eğitim Bakanı (MEB) Ömer Dinçer, Bireysel enerji ve yetenekleri ön plana çıkartan, küresel rekabete uygun yeterlilikleri sağlayan, esnek ve demokratik bir eğitim sistemi üzerinde çalışıldığını, öğrenci-öğretmen ve veli sinerjisini yaratacak uygulamalar geliştirileceğini söyledi.

OKULA BAŞLAMA YAŞI 66 AY

KAGİDER’de yaptığı konuşmada okula başlama yaşının 66 ay olacağını, zorunlu eğitimin ise 12 yıla çıkartıldığını hatırlatan Dinçer şunları söyledi:

“Okula başlama yaşını 66 aya çektik, bu yaş daha önce 68 aydı, sadece iki aylık bir geri çekme yaptık, buna karşılık zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarttık. Bundan sonra okul yaşı gelen çocuklar otomatik olarak okula kayıt edilecek, çocuk okula gelmediğinde takip edilecek, zorunlu eğitim boyunca da sınıflar geçildikçe otomatik olarak kayıt yapılacak ve okula devam etmeyen çocuklar takip edilecek. Çocuğunu okula gönderemeyenler her okul günü için 15 TL ceza ödeyecek”.

Evli çocukların eğitime devamını düzenleyen bir maddenin veya girişimin de olmadığını vurgulayan Dinçer, bu konuda mevcut durumu değiştirecek bir düzenlenmenin olmadığını ancak bu konuda birçok yanlış haber yapıldığını söyledi.

Dinçer eğitim süresi ve biçiminin değişeceğini de belirterek, “Çocuklarımızın eğitim sürelerini ve biçimini de değiştirmeyi planlıyoruz. Okula başlayan çocuğu 2 ayda okuma- yazmayı öğretme amacında değiliz. Çocuğa eğitimin birinci yılında daha çok oyun oynatabiliriz. Ders saatleri de sınıf durumuna göre değişebilir, yaşları küçük olanlar için daha az, ileri sınıflarda daha fazla ders saati olabilir” dedi.

HERKES LİSE MEZUNU OLACAK

Amacın, nüfusun tümünü lise mezunu yapmak olduğunu belirten Dinçer, bilgi çağı ve küresel rekabetle birlikte eğitimin daha da önem kazandığını ve gelişmiş ülkelerin eğitimde yeni yüksek hedefler belirlemeye başladığını vurgulayarak şöyle devam etti:

“Gelişmiş ülkelerin eğitim alanında kendisine belirlediği yeni stratejik hedefler çok yüksek. ABD nüfusunun yüzde 70’ini, Japonya ise nüfusun tamamını üniversite mezunu yapmak istiyor. Bizim ise toplam nüfusunumuzun ancak yüzde 28’i lise mezunu. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkartarak nüfusumuzda lise mezunu oranımızı hızla yükseltmeyi ve giderek yüzde 100’e ulaştırmayı hedefliyoruz.”

MESLEKİ EĞİTİM SEKTÖRE.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer Meslek liseleri ve mesleki eğitimin işadamları örgütlerine ve Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) yönetimlerine bırakmayı hedeflediklerini söyledi. Öğrencilere verilecek ana eğitimin MEB tarafından belirleneceğini, bu amaçla bilişim ortamında 6 bin ünite hazırlandığını belirten Dinçer, mesleki eğitim sürecinde aktif olarak bulunan işadamları örgütlerine de öğrenci başına para verileceğini söyledi.

OKULU YAP MEB’E KİRALA

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, okul sayısının arttırılması içinde Eğitim Kampüsü alanları oluşturmaya başladıklarını söyledi.

İstanbul’da çok sayıda özel şahıslara ait eğitim arazisi olduğunu ve bu arazilerin değerinin 1 milyar TL’yi bulduğunu belirten Dinçer, “Arazinin sahibine okul yap, bize kirala diyeceğiz. Eğitim Kampüs alanları oluşturmaya başladık. Bu alanları özel şirketler uygulaması yapacağız. Değişen uzun sürelerle kamu-özel ortaklığı hedefliyoruz” diye konuştu.

İŞ KADINLARI YURTLARA DESTEK VERSİN.

Bakan Dinçer, kız yurtlarının sayısının arttırılması ve koşulların iyileştirilmesi konusunda da iş kadınlarından destek istedi. Dinçer, “size yurt isimleri verelim hamisi olun” dedi.

Çocuk bakımı ile okul öncesi eğitim arasında bir geçiş olduğunu, birçok kurumun her ikisini de açarak hizmet vermeye çalıştığına dikkat çeken Dinçer konunun çözümü için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile ortak bir ekip kurulacağını, konunun asıl sahibinin Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Aile ve Soysal Politikalar Bakanlığı olduğunu da sözlerine ekledi.