12 Mayıs Cumartesi günü KAGİDER Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’i yeni eğitim yasasının uygulanmasına dair konuları tartışmak üzere dernek merkezinde ağırladı. KAGİDER üyelerinin yanı sıra KADAV, AÇEV ve ERG temsilcilerinin de davetli olduğu toplantıda yeni yasanın uygulanmasına dair soru işaretleri ortaya kondu, net olmayan alanlarda Bakan Ömer Dinçer’in açıklamaları dinlendi, KAGİDER önemli bulduğu alanların altını çizdi, görüşlerini bildirdi. Yasa hakkında daha önce KAGİDER’in düzenlediği kahvaltılı toplantıda yasanın yürürlüğe girme sürecini izlemek ve her aşamada sivil aktörlerin sözünü Bakanlığa iletebilmek için bir işbirliği yapılması uygun görülmüştü. Bu bağlamda toplantı öncesi KAGİDER, ERG, KADAV ve AÇEV ile bir araya gelerek hangi konularda Bakandan bilgi almak istendiğini çalıştı.
12 Mayıs tarihli toplantıda öncelikle Bakan Ömer Dinçer yasa hakkında bilgi verdi. Uygulanmakta olan eğitim sisteminin çok sorunlu olduğunu belirtti. Nitelik, kazanım, uluslararasındaki konum açısından yapının sorunları olduğunu küresel düzeyde rekabet edebilir bireylerin yetişeceği bir eğitim sistemine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Tek bir sistemin her bireyi benzer kabul ederek bilgiyi empoze ettiğini, farklılıkları görmediğini söyledi. Bireysel yetenekleri ortaya çıkaracak, farklı yetenekleri değerlendiren, piyasa ihtiyaçlarına yeterli, esnek bir yapıda kurgulanmış eğitim sistemi ile otoriter, tek tip sistem değişecek dedi.
2010 eğitim şurası kararları, diğer ülke örnekleri incelenerek hazırlanan yasa metnini eğitim konusunda uzmanlaşmış sivil örgütlerin görüşleri de alınarak geliştirildiğini ve sonuçlandırıldığını belirtti.
Çok tartışılan okul başlama yaşının 60 -66 aylar arasında uygulanacağını, 68 – 72 aylar arası yapılan uygulamanın gerçekte 2 ay erkene alındığını açıkladı. 2011 -12 okul döneminde 60-67 arası başlangıcın %64 uygulandığını, 5 yıldır eğitim reformu kapsamında yeni sistemin ön hazırlığının yapıldığını vurguladı. Bu açıklamayı AÇEV ve ERG gibi eğitim üzerine çalışan örgütler olumlu buldu. AB deki 15 ülkede 64 ayda eğitim başlıyor. Okul öncesi eğitime başlama yaşının erkene alınması olumlu bir gelişme olsa da, eğitim ve bakım konularının ayrı iki bakanlığın yetkisi altında olması sorun yaratıyor. İlgili bakanlıklar bunun eşgüdümlü bir çalışma ile ortadan kaldırılması için çalışmalarını devam ettiriyor.
Eğitim yasasının ön çalışmasında 43 ülke incelenmiş. Ülkelerin %98’inde 1 sınıf programı sonraki yıllardan farklı uygulanıyor. Ders saati az 540 – 580 arası. 8. Sınıfta ders saati 900 saate kadar çıkabiliyor. Kademeli yükseliş öğrencinin okula ve ders programına daha etkin katılımını sağlıyor.
Toplantıda diğer öne çıkan konular şu oldu:
• TR’de ders saati yılda 720 ve fakat toplamda da 740 saat diğer ülkelerden az. Ayrıca Türkçe (250 saat) ders saati çok yüksek ama öğrenciye gerekli matematik ve fen ders saatleri az. (150 saat) Çocuklara bir çok okulda beden, müzik, spor yerine matematik dersi veriliyor.
• 2012 – 13 ders yılında yeni uygulama ile 400 civarında yeni öğrenci okula başlayacak. Derslik ihtiyacı var ama çözülebilir durumda. Eğitimcilere yazın yoğun seminer programları düzenlenerek yeni program anlatılacak.
• Kademeli sistemde her 4 yıl sonrası bir sonrakine otomatik kayıt yapılacak. Öğrenci okulda yoksa veliye nedeni sorulacak. Veliye şimdi olduğu gibi para cezası uygulanacak.
• Yabancı dil derslerinde gramer programından iletişim programına geçiş yapmayı düşünülüyor. Dil eğitimi daha iyi uygulanacak ve eğitimcilerin dil öğrenmesi gerekecek.
• İlçelerde eğitim kampüsleri oluşturulmuş. (Beykoz gibi) Okul yapmak isteyen hamilere buralardan yer gösterilecek. Bütün okullar ve sosyal, kültür, spor tesisleri aynı alanda olacak. Öğrenciler olabildiği kadar ayrı binalarda olacak.
• Okul aile birlikleri okul müdürü ile doğrudan ilişkili olmayacak. Kendi kararlarını alacaklar ve ne yapacaklarını okul müdürüne bildirecekler. Okul müdürü kantin ve servis ile ilişkili olmayacak. Veliden kesinlikle para almayacak. Alırsa yaptırım uygulanacak. Uyarı, ücret kesintisi, kademe düşüşü gibi.
• Kız yurtlarının yetersizliği konusunda bakanlığın bütçesinin ilgili bölümünde kaynak sorunu olduğunu, hamiler ile hem bina hem donanım sorununu çözmek istediklerini belirtti. Öncelik ilkokul yapımına en çok ihtiyaç duyan bölgelere verilecek.
• SBS 3 yıl içinde kalkacak.
• LGS TOEFL sisteminde yapılacak. Üniversite yetersiz olduğu için sınavsız geçiş olanaksız. Şu an 760 bin öğrenci mezun oluyor. Yeni sistemle 2 katına çıkacak.
• Programa toplumsal cinsiyet dersi ekleniyor. Bütün ders kitaplarının kadınlara yönelik ayrımcılıktan temizlenmesi için taramalar yapılacak.
• Devletin toplam bütçesi 310 milyar iken eğitime ayrılan bütçe 52 milyar ile en yüksek bakanlık bütçesi olarak öne çıkıyor. MEB bütçesi, %14 TÜBİTAK ve YÖK bütçeleri ile daha da artıyor. Ancak bu bütçenin %80’inin maaşlara ödendiği biliniyor.
• Fatih projesi ile çocuklar okulda, evde tablet ile internete erişimleri serbest olacak. Öğretmen ders anlatırken bilgisayarlı akıllı tahta ile birçok bilgiye anında ulaşabilecek. Youtube biçiminde sanal video ile konusunda uzman kişiler, eğitimcilere sunum yaptırılacak ve öğrencinin farklı uzmanların bilgisine erişimi sağlanacak. Çocuklar bilgisayar ile daha çok iç içe olacak ama sağlıklı ve sosyal olabilmeleri için sınıf dışı faaliyetleri de artırılacak.