KAGİDER demokrasi anlayışı gereği referandumda taraf olmayacak

KAGİDER demokrasi anlayışı gereği referandumda taraf olmayacak

     

                                                             26 Ağustos 2010

 

Bağımsız Sivil Toplum Kuruluşu KAGİDER’in Yönetim Kurulu Başkanı Gülseren Onanç, Anayasa Değişiklik Paketi’ne yönelik Referandum sürecinde KAGİDER’in sahip olduğu değerler ve demokrasi anlayışı gereği üyelerini ve kamuoyunu yönlendirme amaçlı bir davranış içersinde olmayacağını, ancak “Paket” konusunda üyelerini bilgilendirmeye yönelik faaliyette bulunacağını söyledi.

 

KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Gülseren Onanç,  Bağımsız Bir Sivil Toplum Kuruluşu olan KAGİDER’in, “Anayasa Değişiklik Paketi Referandum”u sürecinde demokrasi anlayışı gereği kamuoyunda oluşan kamplardan birisinin içerisinde yer almayacağını ve KAGİDER’in bu anlamda Referandum’da taraf olmayacağını söyledi.

 

Akbank’ın kurumsal sponsorluğunda faaliyetini sürdüren Kadın Gelişim Merkezi –Biz.’de KAGİDER tarafından düzenlenen; Anayasa Hukuku profesörleri Bertil Emrah Oder ile Serap Yazıcı’nın katıldığı, “Anayasa Değişikliği Paketi” başlıklı bilgilendirme ve görüş alışverişi toplantısı öncesi konuşan Onanç, KAGİDER’in Referandum’a ilişkin yaklaşımını açıkladı.

 

KAGİDER’in Türkiye’de kadın güçlenmesi, kadının sosyo-ekonomik statüsünün iyileştirilmesi için çalışmalar yapan, farklı inanç, görüş ve kimliklerden üyelerin bir araya geldiği; katılıma açık, çoğulcu bir dernek olduğunu belirten Onanç, ”Seçmenlerin Yeni Anayasa Paketi’ne ilişkin olarak Evet-Hayır ikilemine sıkıştırılmaya çalışıldığı, bu yönde toplumda kamplaşma yaratıldığı bir ortamda KAGİDER’in, sahip olduğu  demokrasi anlayışı gereği Referandum’da bir eğilimi destekler nitelikte bir tutum sergilemesi, kurumsal bir duruş alması ve üyelerinin özgür iradeleri ile alacakları kararları şekillendirmesi mümkün değildir” dedi.

 

Başbakan’ın referandum sürecinde mevcut taraflardan birisine dahil olmayan Sivil Toplum Kuruluşları’na yönelik olarak dile getirdiği,” Bitaraf olan Bertaraf olur” şeklindeki sözlerini de değerlendiren Onanç şöyle devam etti:

 

“Biz bireysel ve kurumsal özgürlüğün demokrasinin temeli olduğuna inanıyoruz, bağımsız sivil toplum kuruluşlarının bir siyasi parti veya ideolojik merkez gibi algılanmasını ve referandum da tavır almaya zorlanmasını demokrasi anlayışımız çerçevesinde doğru bulmuyoruz. Siyasi kutuplaşmanın hakim olduğu referandum sürecinde ihtiyaç duyulan ortam ayrıştırıcı ve saflara ayıran değil, aksine birleştirici ve bireyin tercihine saygı gösterilen bir ortamdır.”  

 

Anayasa Değişikliği Paketi’nin hazırlanması aşamasında farklı toplumsal kesimlerin taleplerinin dikkate alınmadığını toplumsal uzlaşmayı gözeten bir yaklaşım izlenmediğine dikkat çeken Onanç, “Bu durum demokrasinin sağlıklı işlemesi açısından çok önemli bir eksikliktir” dedi.

 

Referanduma sunulan “Anayasa Paketi”nin bütünsel bir yaklaşımdan uzak olduğunu, içerik olarak biri biriyle ilintisiz düzenlemelerin aynı paket içerisinde yer aldığını vurgulayan Onanç, bu da paketin aceleyle ve toplumsal mutabakat aranmadan hazırlanmasından kaynaklanan bir başka eksikliktir, seçmenlerin önemli bir kısmı yapılacak değişikliklerin içeriğini tam anlamıyla kavramadan oy kullanacaktır” diye konuştu.

 

12 Eylül Anayasası’nın toplumsal gelişmeye yanıt vermediğini ve farklı kesimler tarafından eleştirildiğine dikkat çeken Onanç, bireyi öne çıkaran, katılımcı bir süreçle hazırlanacak ve çoğulculuk anlayışını esas alan yeni bir anayasaya ihtiyaç olunduğunu söyledi.