KAGİDER Dünya Bankası ve IMF Toplantıları Dahilinde bu kez Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Paneli’ndeydi!

7 Ekim Çarşamba günü saat 15:30 ve 17:00 arası Lütfi Kırdar Kongre Merkezi Emirgan Salonu’nda gerçekleşen oturumda 2009 İnsani Kalkınma Raporu sonuçları sunuldu ve sunumlar ışığında moderatör Brooking Enstitüsü Direktörü ve Başkan Yardımcısı Kemal Derviş ve konuşmacılar Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Bölge Direktörü Olav Kjorven ve KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç sonuçları değerlendirdiler. 

 

Göç ve sonuçlarının insani kalkınma perspektifinden değerlendirildiği raporda Türkiye’nin insani gelişmişlik değerleri açısından bulunduğu yere de dikkat çekildi. Gülseren Onanç rapor sonuçları ışığında kadının statüsünü ve Türkiye’de kadının durumunu masaya yatırdı. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği oturumda KAGİDER insani gelişmişliğe kadın perspektifini getirirken basında yansımalar gecikmedi.

 

Kemal Derviş’in açılış konuşması ile başlayan oturumda Derviş “böylesi önemli bir raporun sonuçlarını sadece erkek konuşmacıların olduğu bir salonda incelemek hiç de doğru olmazdı, konuya kadın perspektifi getireceği için KAGİDER Başkanı Gülseren Onanc’a ayrıca teşekkür etmek istiyorum” diyerek söze başladı. Derviş IMF ve Dünya Bankası gibi küresel söz sahibi büyük kurumların yönetimlerinde daha fazla kadın olması gerektiğini ve bu kurumların kadın başkanlara ihtiyaç duyduğunu sözlerine ekledi. İnsani gelişme ve kadın konusunun ilişkisine dikkat çekerken Türkiye’nin gelir, okur yazarlık gibi konularda ilerleme kaydettiğini ama bu ilerlemenin kadın konularında görülmediğinin altını önemle çizdi.

 

 

İkinci olarak söz alan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Bölge Direktörü Olav Kjorven BM Kalkınma Programı 2009 İnsani Gelişmişlik Raporu’nu ve temel bulgularını dinleyiciler ile paylaştı. Göç ve insani kalkınma ilişkisine dair önemli açıklamalarda bulunan Kjorven Norveç’in bugün gelişmişlik konusunda geldiği noktada göç olgusunun ve pozitif katkılarının önemine dikkat çekti. “Büyük resme bakıldığı zaman aslında göç iyi bir şeydir, ancak sürecib iyi yönetilmesi gerekir” diyen Kjorven raporda sundukları altı politika önersine de dikkat çekti.

 

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz konuya Türkiye perspektifinden yaklaştı. Türkiye’nin göç veren bir ülke olduğunu, aynı zamanda göç trafiğinde transit bir ülke olduğunu fakat çok yakın gelecekte göç alacak bir ülke olduğunu ifade etti. Kırdan kente göçün olası negatif etkilerinden de bahseden Yılmaz, raporda önemli bir konu olan vatandaşlık tartışılmıyor diyerek ufak bir eleştiri de getirdi.

Son olarak söz alan KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç raporun temel amacını değerlendirerek sözlerine başladı: “bu rapor eğer insanların özgürlüklerinin geliştirilmesi sağlanırsa göçün faydalı bir süreç olacağını söylüyor, ben de konuya şu şekilde yaklaşıyorum; eğer insanların özgürlükleri sağlanmaz ise göçün topluma faydalı etkileri olamaz”. Kadınların toplumda özgürleştirilmesi sağlanamaz ise göç faydalı bir süreç olamaz diyen Onanç raporu kadın perspektifinden değerlendirdi. Türkiye’nin İnsani Gelişmişlik Endeksinde toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çizdiği kötü portreye değinen Onanç bu alanda ilerleme sağlayamıyoruz. Ülkelerin gelişmişlikleri sadece gelir düzeyleri veya ekonomik büyüklükleri ile ölçülemez, ülkede gelirin adaletli dağılımı ve fırsat eşitliği çok önemlidir; kadınlar ise bu iki alanda çok dezavantajlı ve eşitsizlik ile mücadele etmek zorunda kalıyor. “Ben kadın ve erkeğin yan yana olduğu bir dünya istiyorum ve bunu hemen istiyorum” diyen Onanç bu dünyanın daha barış dolu olacağını ifade etti.

 

Programın detaylı bilgisi için:

http://www.undp.org.tr/pressRelDocuments/Media%20Advisory_2009%20Lutfu%20Kirdar%20flyer.pdf