Kadına karşı şiddetin önlenmesinin Türkiye için ne kadar acil bir konu olduğu bir kez daha çok acı tecrübelerle ortaya çıktı. Bir gün içinde akademisyen Aylin Sözer İstanbul’da, Selda Taş Malatya’da, Vesile Sönmez ise Gaziantep’te vahşice katledildiler. KAGİDER Başkanı Emine Erdem ile UNESCO Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İhtisas Komitesi’nce yürütülen çalışmalar kapsamında yol arkadaşı olan Aylin Sözer, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için mücadele eden bir kadındı.
Tüm gayretlere rağmen arzuladığımız sonuçları alamadığımız kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusu koronavirüs nedeni ile milyonlarca insanın evlerine kapanmak zorunda kaldıkları bugünlerde gündemin en üst sıralarında yer alan sorunlar arasında yer alıyor. Şiddet; hukuki, kültürel ve sosyal alanlarda kadına yönelik ayrımcılığın, erkek ve kadın arasındaki toplumsal eşitsizliklerin bir sonucudur. Bu sorunu bütünlüğü içinde görmek ve etkili bir mücadele yürütmek şarttır.
Yaşadığımız acı kayıplar, kısaca İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.
İstanbul Sözleşmesi kadınların eşitlik, özgürlük ve insan onuruna yakışır yaşam şartlarına sahip olma mücadelesinde büyük bir aşamadır ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Hakkındaki kanunla birlikte kadınların ve çocukların şiddetten ve ayrımcılıktan korunması için en güçlü araçlardan biridir.
Kamu yönetimi kadına karşı şiddeti önlemek için elindeki tüm hukuksal araçları en etkin şekilde kullanmalı, güvenlik güçleri her zaman teyakkuzda olmalıdır.
Hayatlarını yitiren Aylin Sözer, Selda Taş ve Vesile Sönmez’e rahmet, sevenlerine sabırlar dileriz.
Saygılarımızla,
KAGİDER
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği