Kadının Türkiye ekonomisindeki yeri sadece bir cinsiyet meselesi değil, ekonomi meselesidir! Türkiye’nin ilk 10 ekonomi arasında yer alması için kadının ekonomiye katılım oranı yüzde 100 artmalıdır!
KAGİDER olarak 8 Mart 2014 günü ve her gün, mevcut kadın potansiyelinin işgücüne, ekonomiye ve girişimcilik dünyasına katılımının bir dilek değil bir mecburiyet olduğunu savunuyor; bu yoldaki engellerin kaldırılması için cinsiyetten bağımsız olarak herkesi göreve davet ediyoruz.
Ekonomik dinamiklerin dayandığı tüm hesaplar gösteriyor ki, kadının istihdam ya da girişimcilik yoluyla ekonomiye katılımı, ülkemizin “dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer alma” hedefinin olmazsa olmazıdır.
Gelişmiş dünya ülkelerinin ekonomisine katılan kadın istihdamı oranı, Türkiye’nin 2,3 katına denk geliyor. Bir başka deyişle, Türkiye’de kadının istihdam oranı yüzde 26,3* iken, aynı oran gelişmiş ülkeler ve AB ülkeleri için yüzde 62** olarak göze çarpıyor.
Bu rakamlar bize ülkemizde kadının ekonomiye katılımı konusunda daha çok çalışılması ve konunun öneminin her gün vurgulanması gerektiğini kanıtlıyor. Biz de KAGİDER olarak, gelişmiş dünya ekonomilerini yakalayabilmek için kadın istihdamına, kadın girişimciliğinin potansiyeline inanıyor ve bunun için çalışıyoruz. Hükümet, kurumlar, toplum ve kadınlar olmak üzere dört koldan yürüttüğümüz çalışmalarımızı, küçük paylaşımların büyük bir dünya yaratacağı ilkesinden hareketle sürdürüyoruz.
Kadının istihdama ve girişimciliğe katılımı yolunda karşısına çıkan aile ve benzeri çevrelerden gelen sosyal baskıları; fırsatlara ve finans kaynaklarına erişimde güçlükler gibi fiziksel engelleri ortadan kaldırmak, kadınların ekonomiye katılımlarının güçlü bir toplum büyüyen ekonomi için şart olduğu mesajının kamuoyuna ulaştırmak hepimizin görevidir.
Ekonomiye katılımın yanı sıra, Türkiye’de kadının yönetim ve karar verme süreçlerindeki rakamsal tablosu ise şöyle:
• Belediye başkanlarının yüzde 1’i,
• Rektörlerin yüzde 6’sı,
• Girişimcilerin yüzde 6’sı,
• Esnafın yüzde 9’u,
• CEO’ların yüzde 12’si
• Milletvekillerinin yüzde 14’ü,
• İstihdama dahil olanların yüzde 26’sı
• Akademisyenlerin yüzde 36’sı kadın.
• İşgücüne katılımın (çalışanlar ve iş arayanların toplamı) ise yalnızca yüzde 27’si kadın.
Yaklaşan 30 Mart yerel seçimleri sonrasında yerel yönetimlerde kadınların daha çok görmek istiyoruz, karar alma mekanizmalarında daha çok kadın olması toplumsal farkındalık için önemlidir.
Kadın açısından her senenin bir öncekinden iyi olmasını hayal ediyor, bu hayalimizi gerçekleştirmek üzere gerek özel sektörden gerekse kamudan daha çok destek ve çaba bekliyoruz.
Çalışan kadın, ileri toplum, gelişen Türkiye!
Bütün kadınların 8 Mart’ını kutluyoruz.
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği Adına
Başkan Dr. Gülden Türktan
** TÜİK 2012 Raporlarına göre.
** Eurostat ve OECD 2012 raporlarına göre.