KAGİDER’in geleneksel kahvaltı toplantılarının 2014 yılı içindeki son etkinliği, T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın katılımı ile gerçekleşti. İstanbul Martı Otel’de 18 Aralık sabahı gerçekleştirilen etkinlikte, KAGİDER Başkanı Gülden Türktan yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi: “KAGİDER olarak kadın savunusu çalışmalarımız kapsamında devletten destek ve teşvik beklediğimiz bazı konular var. Kadının çalışma hayatında annelik süreci içindeyken kreş teşviki almasını sağlayacak yasal mevzuatta kadının yanında durulması, ilk ve en önemli beklentimiz. Bunun yanı sıra yakın zamanda hayata geçirdiğimiz ‘Kadın Girişimciler Patformu’nun güçlenmesi ve yaygınlaşması için destek ve işbirliği bekliyoruz. Kadın istihdamının ve kadınların girişimcilik dünyasına katılımı konusunda teşviklerin artmasıyla beraber Türkiye’nin uluslararası konumda kadına verdiği değerin yükseleceği konusunda Sayın Bakanımız Ayşenur İslam ile hemfikiriz. Women20 (W20)’nin gerçekleştirilmesi için bakanlık desteği de bizler için büyük önem taşıyor. T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Ayşenur İslam’a davetimizi kabul ederek bugün bizlerle olduğu için derneğimiz ve yönetim kurulu üyeleri adına teşekkür etmek istiyorum.” KAGİDER Başkanı Gülden Türktan, konuşmasının ve sunumunun ardından sözü T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’a bıraktı. İslam, kadın konusundaki bakanlık çalışmaları hakkında şunları söyledi: “Bizler ülkemizin geleceği için sosyal ve ekonomik alandaki kalkınma için el ele vererek birlikte çalışması gereken platformlarız. Bu tür toplantılar birbirimizden haberdar olarak işbirliği yapabilmemiz için önemli buluşmalar. Hep beraber çalıştığımız konular kadının hakkını geliştirmek, eşit biçimde insani kalkınma demokrasi ve barış için gelişme göstermek. Kadınların finansal kaynaklara erişim oranı ve kabiliyeti istediğimiz seviyelerde değil, son 10 - 15 senedir bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Özel sektörün yapılanması ve güçlenmesi kamuyu da zorluyor ve bu iyi bir gelişme. Kadının istihdama katılmasının ekonomiye ve kadına ciddi faydaları var ve bunları görmemek mümkün değil. Dünyanın yarısını oluşturan büyük ve dinamik bir gücün önemli artıları var ve bu artık tartışılmayacak kadar açık bir konu. Kadının istihdama katılması ekonomik bağımsızlığı da sağlıyor, bireysel olarak ve toplumun diğer alanlarında daha etkin olmasını sağlıyor. Aile için karar verme güçlerini olumlu yönde etkiliyor, kendilerine duydukları güveni ve toplumsal saygınlıklarını da artırıyor. Kadının bireysel varoluşu açısından da bunu önemsiyoruz. Yani kadının kendini inşa etmesi açısından da önemli bir konudur istihdama katılmasıdır. Kadın girişimciliği için kadının cesaretlendirilmesi ve teşvik edilmesi gerekiyor. Kadın girişimci sayısını artırmak için neler yapmak lazım bu noktada hem fikir olarak çalışmalarımızı belli bir odakta sürdürmemiz gerekli. Kadınların mutlaka eğitim düzeylerini, finansal okuryazarlık bilgisini, bilişim teknolojisi gibi alanlara olan ilgilerinin artırılması ve ekonomiye katılımlarına yönelik fırsat eşitliğinin sağlanması gerekmekte. Etkin ve sistematik bir mentorluk sağlanması, başarılı iş kadınlarının hikayelerinin herkese örnek olması adına paylaşılması, iş kadınlarının kendi içinde bir ağ oluşturarak ilişkilerini geliştirmeleri gerekiyor. Kadının değişik sektörler ve farklı iş alanlarına yönlendirilmesi için yatırımlar ve bu yolları açacak çalışmalar yapılmalı. Biz devlet olarak ve sizler özel sektör olarak aşığı yukarı aynı noktalarda birleşiyoruz, Siz başarılı hikayelerinin bir arada toplanması için bir platform oluşturuyorsunuz ve bizim de sizleri bu konuda seve seve destekleyeceğimizi düşünüyorum. Ülkemiz kadının istihdama katılması adına dünyanın en iyileri arasında yer almıyor ne yazık ki ama ben bardağın dolu tarafına bakmak istiyorum çünkü son 13 senelik gelişmeler bize çok ciddi bir ivme kazandırdı bu anlamda. İvmenin yükselerek süreceğini düşünüyoruz ve bu yönde geliştirdiğimiz politikalara güveniyoruz. Geldiğimiz noktada oransal olarak son 10 yıldaki gelişme ümit veriyor. 2005 yılında yüzde 20,8 olan iş gücüne katılım oranı, 2014 yılında yüzde 31’e yükseldi. 2018 hedefimiz ise yüzde 30ların üstüne çıkmak. Kendi hesabına çalışan kadının oranı yüzde 10,2. Kendi hesabımıza çalışıp girişimci olabiliyoruz ancak işveren olma noktasında kadınların bazı zayıflıkları ve teşviklere ihtiyacı var. Odaklanmamız gereken noktanın burası olduğunu düşünüyoruz. Zihniyet değişimine ihtiyacımız olduğu kesin çünkü kadınlar iş gücüne ve girişimciliğe katılım alamsında ailesinden ve arkadaş çevresinden daha az destek alıyor. Kadına verilen kredilerin geriye dönüşlerinin erkeklere oranla daha yüksek olduğunu görüyoruz. Geri dönüşü bu kadar olumlu olan kadın girişimciyi daha fazla desteklemek gerekir. Kadının istihdama katılım konusunda yakında başbakanımız bir paket açıklayacak. İstihdam teşviklerini etkinleştirmek, çocuk bakım tedbirlerini uygulanır kılmak ve kadının iş gücü piyasasındaki varlığını etkinleştirmek üzerinde çalıştığımızın müjdesini vermek isterim. Kadının sosyo-ekonomik gelişimi adına protokollerimizi artırmamız ve başka kamu alanlarıyla işbirliği yapmamız lazım. Çeşitli bakanlıklar ve odalarla kadının iş hayatına katılımını destekleyecek bazı protokoller üstünde çalışıyoruz. Ekonomik cinsiyet eşitliği uçurumunu 3 yılda yüzde 10’a kadar azaltmayı hedefliyoruz. Kadın girişimci olmak konusunda istekli ancak önlerinin açılmasına ihtiyaçları var. İsteğin önünü açmak gerekiyor. Bakanlık olarak son aylarda yaptığımız bir takım ön çalışmalar var. Kadınlar iyi fikirlerle bir girişime başlamak istediklerinde sermaye problemiyle karşılaşıyorlar, sermaye bulma konusunda ve süreçlerinde alınan kredilerin garanti edilmesi konusunda ne yapabilir bunun üzerinde de çalışıyoruz. Kadının bir başka sorunu ise iş hayatında aile ve iş hayatının uyumu meselesi ile karşılaşıyorlar. Avrupa ile aramızdaki farka baktığımızda kadın istihdamını yüzde 30’lardan 70’e çıkartan sistemlerde esnek çalışma modeli görüyoruz. Dünyanın tecrübesinden faydalanarak son birkaç aydır bu tip bir model üstünde çalışıyoruz. Şu ana kadar kadına dair çıkan ve bu konuyu destekleyen kanun mekanizmalarının uygulama sıkıntısı var ve bunu aşmak üzere bazı düzenlemeleri yürütüyoruz. Çocuk bakım evleri ve kreşlere 5. ve 6. bölge teşvikleri var bunları etkinleştirmeye çalışıyoruz. Son olarak hepimizin yapıcı enerjiye ihtiyacı olduğunu, suçlayan, başkalaştıran yöntem ve söylemlerden uzaklaşarak birbirimize yol gösterici doğrultuda çalışmamız gerektiğini belirtmek, tüm sivil toplum kuruluşlarına kapımızın açık olduğunu söylemek istiyorum.”