KAGİDER 2010 Kadın İstihdamı Kampanyası Basın Toplantısı’nı –Biz’de gerçekleştirdik.

KAGİDER Başkan’ı Gülseren Onanç, “Çalışmak İstiyoruz!” kampanyası ile başta hükümet olmak üzere, toplumu, kadınları ve şirketleri kadın istihdamını artırmak için harekete geçirmeyi amaçladıklarını dile getirdi. “2010 yılını kadın istihdamı yılı ilan edelim ve sesimizi yükseltelim” diyen Onanç, Türkiye’de yeni kazanımlar yolunda ilerlemelerin, demokratik açılımların olduğunu, kadınların eğitim düzeyinin arttığını ve kadınların evlenme yaşının yükseldiğini söylerken bütün bu gelişmelere rağmen kadının işgücüne katılımının iyiye gitmediğinin altını çizdi. Türkiye’de kadınların iş yaşamındaki durumunu özetleyen Onanç; kentte kadının istihdamın içine alınamadığını, Türkiye’nin dünyadaki en düşük kadın istihdam oranına sahip 10 ülkeden biri olduğunu, erkek egemen sendikal yapılarda kadın varlığının sınırlandığını ve kadınların küçük atölyelerde kötü çalışma koşullarında düşük ücretli ve sosyal güvencesi olmayan işlerde çalıştırıldığını vurguladı.

Türkiye’de kadının işgücüne katılımının düşük olmasının nedenlerini de sıralayan Onanç, “Ülkemizde işgücü piyasası ve erkek egemen toplumsal yapı kadın istihdamının önünde engel oluşturan temel dinamiklerdir. Bunun yanında ev içi sorumluluklardaki eşitsiz paylaşım kadınların işgücüne katılımını ve işe devamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Kadın ve erkekler arasında ücret eşitsizlikleri çok büyüktür. Aynı eğitim düzeyinde olan kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizlik ciddi boyutlardadır. Ücretli işçi statüsünde çalışan kadınlar arasında da kayıt dışılık ciddi bir sorundur, kadınların dörtte biri kayıt dışı çalışmaktadır. Esnek çalışma modellerinin sosyal güvenlik sistemiyle bütünleştirilmesinde daha sağlam temelli ve mağduriyetleri önleyici düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Kadınlar sosyal güvenlik sistemlerinden dışlanmaktadır.” dedi.

Kadınların işgücüne katılımının artması için gereken çözüm önerilerini de sıralayan Onanç, öncelikle hükümetten ve siyasi otoriteden çözüm getirilecek alanlar için talepleri dile getirdi: “Kadının iş yaşamına katılımının en az gündemdeki konular kadar önemli olduğunu düşünüyoruz. Siyasi partilerin seçmenlerinden oy isterken kadın istihdamını artırmadaki somut hedeflerini ve çözüm önerilerini programlarına entegre etmelerini bekliyoruz. Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere bakanlıkların danışma kurullarında mutlaka toplumsal cinsiyet uzmanları yer almalı.  İşe alım sürecinde uygulanan cinsiyet ayrımcılığını önlemek için İş Kanunu, işe alım sürecini kapsayacak şekilde yeniden tanımlanmalıdır. Esnek çalışma modellerinin sosyal güvenlik sistemiyle bütünleştirilmesinde daha sağlam temelli ve mağduriyetleri önleyici düzenlemelere ihtiyaç vardır.”

KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç’ın dile getirdiği bir diğer çözüm önerisi de Türkiye’de kadın dostu kurumlar yaratmak ve ödüllendirmektir: “Kadın istihdamını teşvik etmek için KAGİDER’in önderliğinde yeni bir oluşum ile kurumlar ve işletmeler kurumsal yapıları, eylemleri ve istihdam yapıları ile toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadın güçlenmesine duyarlı olup olmadıkları bağlamında belirli bir bağımsız denetleme sürecinden geçecek ve başarılı bulunan şirketler bilinirliği yüksek bir toplumsal cinsiyet eşitliği sertifikasına sahip olma hakkı kazanacak. Bu girişim projesi ile “kadın dostu” iş yerlerine ödül verilerek kamuoyunda görünürlükleri sağlanacaktır. Bu vesileyle Türkiye’de özel sektörün kadın istihdamına ve toplumsal cinsiyet eşitliğine ne kadar duyarlı olduğunun da somut bir resmi çekilmiş olacak.”

Onanç, daha çok kadının iş yaşamına katılmasının faydaları olarak şunları söyledi: “Çalışan, değer üreten, istihdama katılan ve ekonomiye üretimi ile katma değer sağlayan kadınlar ülkelerinin ekonomisine ve global ekonomiye değer katarlar. Ekonomik büyüme ve yoksulluk ile mücadelede kadın istihdamının artmasının önemi büyüktür. Ailelerin ekonomik özgürlüğünün artmasının yanı sıra kadının kendine güveni ve toplum içinde saygınlığı da artar. Kadın istihdamının düşük olduğu ülkelerde aileler kız çocuklarının eğitimlerine daha az yatırım yaıyorlar. Şirketlere ekstra bir yönetim eksikliği ve yaratıcılık getirdiği de kesindir.”

“Çalışmak İstiyoruz!” kampanyası; siyasi aktörleri, işverenleri, sivil toplum örgütlerini, medyayı ve kadınlarımızı bilinçlendirmek için kısa dönemli değil, yıllara yayılacak, geniş ve kapsamlı bir seferberlik yaratmayı planlıyor. Sessiz reklam filmi, sorunu özetleyen radyo spotları, çarpıcı gazete ve dergi ilanları ile açıkhava reklamları aracılığıyla da herkese ulaşmayı hedefliyor.