KAGİDER kadın erkek eşitliği konularını milletvekilleri ve parti temsilcileri ile birlikte sorguladı

Ankara’da düzenlenen KAGİDER 24. Dönem Milletvekilleri buluşmasında AKP, CHP, MHP ve HDP temsilcileri, partilerin 2023 kadın vizyonunu, Türkiye’deki kadın erkek eşitsizliğinin sebeplerini ve çözüm önerilerini tartıştı.

 

Türkiye’de kadınların konumunun her alanda güçlendirilmesi ve sosyo-ekonomik gelişmişlik hedeflerine ulaşılması için hükümet, milletvekilleri, büyükelçiler ve diğer uluslararası kurumlar ile yakın diyalog içinde olmanın ve birlikte çalışmanın önemine inanan KAGİDER, Ankara’da düzenlediği kasım ayı kahvaltı toplantısında milletvekillerini ve parti temsilcilerini ağırladı. AKP Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu, CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel ve HDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel’in katılımı ile Konda Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda, KAGİDER heyeti 4 partinin de milletvekillerine üç başlıkta sorularını yöneltti:

  1. “Yasalara rağmen kadının istihdama katılımı halen %26 seviyelerinde. Bu yasal uygulamaların başarıya dönüşmesi için gerekli olan toplumsal farkındalık adına neler yapılması gerekli ve siz neler planlıyorsunuz?”
  2. “Ülkemizin 2023 yılında dünyanın en büyük 10. ekonomisi olması hedefine paralel olarak kadın istihdam oranlarımız ve bu konudaki hedeflerimiz bu potansiyeli yansıtmamaktadır. Türkiye’nin %60’lar olan gelişmiş ekonomiler seviyesinde  kadın istihdam oranlarını yakalaması için programınız ve öncelikleriniz nelerdir?”
  3. “Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu 2013 sıralamasına göre, Türkiye 136 ülke arasından ekonomiye katılımda 127., eğitim olanaklarına erişimde 104, sağlık - yaşam süresinde 59., siyasete katılımda 103. sıralarda yer almaktadır. Bu sıralamada gelişmiş ülkeler düzeyine yükselmemiz için yapılması gereken program ve politikaları nasıl sıralarsınız?”

KAGİDER 24. Dönem milletvekilleri buluşmasının açılış konuşmasını yapan KAGİDER Başkanı Gülden Türktan şunları söyledi: “Bugün derneğimiz adına tarihi bir buluşmaya ev sahipliği yapıyoruz. KAGİDER tarihinde ilk kez parlamentomuzdaki kadın erkek tüm milletvekillerimizi bir tartışma toplantısına davet ettik. Toplantımıza katılan tüm değerli vekillerimizin ilgisi bizleri gururlandırdı. Ayrıca bu toplantıyı gerçekleştirmemize katkı sunan İsveç İstanbul Başkonsolosluğu’na ve destekleri için Konrad Adenauer Vakfı’na teşekkürlerimi sunuyorum. KAGİDER olarak, kadınların güçlenmesi için politika ve kanun yapıcılar ile yakın ve bağımsız bir diyalog yakalamanın önemine yürekten inanıyoruz. Tarafsız duruşumuz ve kadın girişimcilik deneyimi ile on yıldan bu yana ülkemizde kadınların ekonomik açıdan güçlenmesi için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu on yıl içerisinde ülkemizde kadın erkek eşitliğinde pek çok yasal ilerlemeler kaydedildi. Ancak halen gelinen noktada kadınların ekonomiye katılım oranları gelişmiş ülke seviyelerinin altında yer alıyor. Yakın zamanda açıklanan Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu 2013 sıralamasına göre ülkemiz 136 ülke arasından 120. sırada yer alıyor. Bu sıralamada gelişmiş ülkeler düzeyine yükselmemiz için hep birlikte çalışmamız gerekmekte. Biz KAGİDER olarak herhangi bir partinin STK’sı değil, kadın istihdamını artırma amacını taşıyan bir sivil toplum kuruluşuyuz.”

 

Gülden Türktan’ın açılış konuşmasının ardından, Bekir Ağırdır moderatörlüğünde 2023 kadın vizyonunu, ülkemizde kadın erkek eşitsizliğinin sebeplerini ve çözüm önerilerini masaya yatıran parti temsilcileri önemli tespitlerde bulundu.

 

AKP Şanlıurfa Milletvekili Zeynep Karahan Uslu şunları söyledi: “Fırsatlar ve handikaplar açısından Türkiye son 10 yılda doğrusal bir ülke ilerlemesi gösteriyor. Son 10 yıla bakınca kadın temsili konusunda da kendisini katlayarak geliştiriyor. Partimizin kendi içindeki kadın temsili ilerlemesi konusunda göstermiş olduğu gelişmeyi tüm partilerden bekliyoruz. Siyasal mekanizmalarda kadın varlığının çok düşük seyrettiğini söylemek mümkün.  Ulusal temsiliyet bazında yükselen bir ivmeyle katılımlarını gördüğümüz kadınların yerel yönetim süreçlerinde aynı hızı yakalayamadığını görüyoruz. Bu sorunun kaynağını analiz etmek gerekiyor. Yerel seçimlerde aday adayı olan kadın ve erkek sayısı arasında ciddi bir fark var. Dünya hala bir erkek dünyası ve tarihe bakınca da yönetsel kademelerin erkekler tarafından elde tutulduğunu görüyoruz. Kadınların gerçek bir oyuncu olarak 1950 yılından sonra sahaya çıktığını ve varlık gösterdiğini göz önüne alacak olursak, kadına yüklenen rollerden sıyrılarak siyasete girecek ortam ya da fırsatların bizler tarafından yaratılması gerektiğini söyleyebiliriz. Pozitif aksiyon yaklaşımı üzerinden, parti olarak kadın meselesine bakışımız şöyle; kota koymadan, camdan tavanları yıkarak, kadının ilerlemesine ket vuran unsurları ortadan kaldırmak. Bu şekilde de kadının yönetsel süreçlere katılımının daha da artacağına inanıyoruz. İmza attığımız başarıyı yaygınlaştırmak istiyoruz. Teşkilat yapımızın kadın dostu ve kadınlara uygun bir yapı olması için düzenlemeler yapıldı. Kadın kooperatiflerini korumak ve sayılarını artırmak gibi çalışmalarımız da var. İş dünyasına katılmayı ve üretken kadın olmayı hedefleyen kadınların önünü açmak için ciddi bir kararlılık içindeyiz. Toplumsal kültürün değiştirilmesine yönelik faaliyetler de en az bu çalışmalar kadar önemli. Bunu da çok ciddi bir sosyal hedef olarak görüyoruz. 2023 ekonomik hedeflerinin yanı sıra sosyal içerikli bu tip hedeflerin de büyük önem taşıdığını ekonomik ve sosyal çalışmaların beraber yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

 

CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer şunları söyledi: “Türkiye’deki STK hareketinin özellikle son yirmi yılda çok etkili olduğunu düşünüyor ve KAGİDER’e de bu sürecin son on yılındaki faaliyetleri için teşekkür ediyoruz. Çağdaşlığın, gelişmişliğin, demokrasinin temel kriterinin kadın erkek eşitliği olduğu açıktır. Yeni yasalar ve düzenlemeler yapılmasına rağmen tablo bir türlü kadının lehine çizilemiyor. Çünkü kadın konularının sorununun da çözümünün de kaynağı toplumsal zihniyet dönüşümüdür. Kağıt üzerinde kalan yasalar da bunu aşmaya yeterli olmamaktadır. Sosyokültürel zihniyet değişimi, kadın erkek eşitliğinin sağlanmasının tek yoludur. Kadını eşit bir birey olarak kabul etmeyen zihniyeti değiştirmemiz şarttır. Kadın hakları insan hakları kavramının içindedir ve doğal olarak herkes için geçerli haklara kadınlar da sahiptir. Bu durumda da kadın konusunun yalnızca aile içi bir konu olarak sınırlandırılması söz konusu olamaz.  Kadın - erkek eşitliği yurttaşlar için bir hak, devlet için de bir sorumluluktur. CHP’nin hedefi, kadınların ekonomik bağımsızlığını sağlamayı, işgücü piyasalarında ve eğitimde fırsat eşitliğini yakalamalarını, karar verme süreçlerine en az erkekler kadar etkin katılımlarına imkân sağlayacak ve kadına yönelik şiddeti ortadan kaldıracak bir kadın erkek eşitliği sözleşmesidir. Bu kapsamda aile içindeki bakım yükümlülüklerinin kamuya aktarılması, her çocuğa kreş hakkı, zorunlu babalık izni ve aile sigortası gibi düzenlemelerle kadının elini güçlendirmek istiyoruz. Kadın erkek eşitliği mücadelesinde, düşünce yapısı, yaşam tarzı seçimi ya da siyasi, politik bir kimlik olmaksızın, önemli olanın tüm kadınlar için bu faydayı sağlamak olduğunu düşünüyoruz.”

 

MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel şunları söyledi: “Ben partimdeki ilk kadın genel başkan yardımcısıyım. 1987 itibariyle partimizde genel başkanın hemen altında yer alan kurulumuzda hep kadınlar var oldu. Kadın kendisine yüklenen tüm roller nedeniyle eğitimci, sağlıkçı ve benzeri meslekleri seçmekte. Ancak kadınlar 21. yüzyıl itibariyle temsili demokrasinin bittiğinin, katılımcı demokrasiye adım atıldığının farkındadır. Özellikle okul aile birliği gibi küçük yapılaşmalarla başlayan hareketler, birer katılımcı demokrasi modeli olarak kadının hayatına bu kavramı getirmiş ve yerleştirmiştir. Kadın tüketimi, toplumları dönüştürüyor. Kadınlardaki şuur ve farkındalık artık çocuklarımıza olan yaklaşımımızı da etkiliyor. Kız çocuklarımızı siyasette erkek çocuklarının yanına koyabiliyoruz. Siyasette babadan kıza, anneden kıza bayrak değişimi kavramı hayatımıza girmeye başladı. Sivil toplum kuruluşlarının kadın erkek eşitliği ve kadın hakları konularında bizleri terbiye etmesini, törpülemesini bekliyoruz. Pazarlama ve kadın tüketimi ile gelen toplumsal evrilme sürecinde, sadece kadın girişimcileri değil, insanlığa olumlu katkı sağlayacak her unsuru desteklemek zorundayız zira hepsine bir arada ihtiyacımız var. Bizler sokaklarında kadınların topuklu ayakkabıları ile yürüyemediği bir ülkenin vatandaşlarıyız. Tüm bu sebeplerden ötürü 21. yüzyıl itibariyle kadın sorunlarına kimlik siyaseti üstünden gidilmesine karşıyım.”

 

Halkların Demokratik Partisi İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel şunları söyledi:  “Kadın meselesi kendi evimizden gözlemleyebileceğimiz kadar açık ve nettir. Kadınlar olarak bizim partimiz şunu yapıyor diye ifade ederken bile kendi partimizin eksiklerini görmek istemiyoruz. Kadınlar adına iyi şeyler söyleyebilirsiniz, yazabiliriz ama iş pratiğe geldiğinde ve iktidar alanına yaklaştıkça kadınların o alandan kurnazca uzaklaştırıldığını görürsünüz. Biz 5 binyıllık bir erkek egemen zihniyeti kaldırmaya ve değiştirmeye çalışıyoruz. Yaşamı iki cins olarak birlikte paylaşmak zorundayız. KAGİDER’in ortaya koyduğu karneden hoşnut olabilmek mümkün değil. Yerel seçimlerde bu tabloyu değiştirebilecek miyiz? Kendi bölgelerimizdeki eşbaşkanlık yapısı kapsamında, resmi olan belediye başkanının kadın olması için partimiz içinde yoğun çalışmalar yürütmekteyiz. Partimizde yüzde elli kadın kotası mevcuttur. Kadınlara alan açmak üzere standartları bizzat kendimiz yaratmalıyız. Aileye bakın, tercih yapması gerektiğinde kızını değil erkek çocuğunu okutur ya da onu çalıştırır. Erkek egemen sistemi aslında kadınlar devam ettiriyor. Kadınların örgütlenmeden, parti, sivil toplum kuruluşu ve kadın meclisleri kapsamında bir araya gelmeden dayanışma ağını güçlendirmesi ve karar mekanizmalarını değiştirmesi söz konusu olamaz. Biz hep birinin eşi, bacısı, sevgilisi oluyoruz ancak bir türlü ‘birey’ olamıyoruz. Kadın meselesini yalnızca STK bazında değil, bizzat tüm partilerin meselesi olarak görüp ele almamız gerekiyor. Bu yaşamda kadınlar da var, erkeklerin de buna alışması ve artık kabul etmesi gerekiyor.”