KAGİDER Dijital Sohbetler 16 - Girişimcilik Yolculuğumuz ve Kriz Döneminde Dayanıklılık / 3 Kasım 2020

‘KAGİDER DİJİTAL SOHBETLER’DE
KRİZ DÖNEMİNDE DAYANIKLILIK KONUŞULDU

KAGİDER’in pandemi sürecinde gerçekleştirdiği online canlı yayın buluşmaları ‘Dijital Sohbetler’ bu hafta ‘Girişimcilik Yolculuğumuz ve Kriz Döneminde Dayanıklılık’ başlığıyla düzenlendi. KAGİDER Başkanı Emine Erdem’in konuşmasıyla açılan ve moderatörlüğünü KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi Alev Akın’ın Enocta CEO’su Ahmet Hançer, EBRD KOBİ Finansmanı ve Kalkınma Grubu, İletişim Uzmanı Başak Demirdağ, Nanu Bedtime Kurucusu ve Baş Tasarımcısı Nazmiye Sabuncuoğlu Arslantürk, Manibux kurucusu Canan Bayrak ve Kadınların Elinden Kurucu Ortağı Hande Dumrul oldu.

KAGİDER’in (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği), ‘Dijital Sohbetler’ buluşmalarının son etkinliği, “Girişimcilik Yolculuğumuz ve Kriz Döneminde Dayanıklılık başlığıyla gerçekleşti. Açılış konuşmasını KAGİDER Başkanı Emine Erdem’in yaptığı panelin moderatörlüğünü KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi Alev Akın üstlendi. Panel konuşmacıları ise Enocta CEO’su Ahmet Hançer, EBRD KOBİ Finansmanı ve Kalkınma Grubu, İletişim Uzmanı Başak Demirdağ, Nanu Bedtime Kurucusu ve Baş Tasarımcısı Nazmiye Sabuncuoğlu Arslantürk, Manibux kurucusu, psikolojik danışman ve FODER Yönetim Kurulu Üyesi Canan Bayrak ve Kadınların Elinden Kurucu Ortağı Hande Dumrul oldu.

Emine Erdem: ‘Desteklenen kadın girişimci işini hızla büyütüyor’
KAGİDER Başkanı Emine Erdem, yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi: “Türkiye’de kadınlarda oldukça yüksek girişimcilik potansiyeli var ama kadınlardaki bu potansiyelin hayata yansımadığı da bir gerçek… Ülkemizde kadın girişimci oranı yüzde 13 civarında ama biliyoruz ki kadınların önündeki eğitime erişim, finansa erişim, pazara erişim, mentor/network eksikliği gibi engellere çözüm bulundukça, kadın girişimciler krizleri fırsata çeviriyor ve müthiş başarılara imza atıyorlar. Kadın girişimciler cesurlar, desteklendiklerinde de hızla işlerini büyütüyorlar.”

Alev Akın: ‘Niye ben diye ağlayarak geçirecek vaktimiz yok’
Dijital sohbetin moderatörlüğünü üstlenen KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi Alev Akın konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Yılmazlık kelimesinin TDK’daki tanımına baktım. “Yılmaz olan, bir işten gözü korkup vazgeçmeyen, yılmayan kişi” olarak tanımlanıyor. Yılmazlık, kadın girişimcilerin aslında doğaları gereği hayata karşı içlerinde hissettikleri bir duygudur. Bizim ‘niye ben’ diye ağlayarak geçireceğimiz vaktimiz yok. Bu yolda elini sırtımızdan eksik etmeyen yol arkadaşlarına da ihtiyacımız var, o desteği hissettiğimizde ileriye atılma gücünü daha çok buluyoruz kendimizde. Bu yüzden de kadın girişimciler arasında kurulan bağlar çok kıymetli.”

Ahmet Hançer: ‘Bugün Oxford her yerde’
Enocta CEO’su Ahmet Hançer yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Pandemi, belirsizliğin iyice arttığı bir ortamı beraberinde getirdi. Bu muğlak atmosferde kadın girişimcilerin dikkatli olması gereken alanlar arttı… ‘Beceri’nin altın akçe olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bugün artık pek çok şirkette hangi üniversitenin hangi bölümünden hangi dereceyle mezun olduğunuz değil, süreç içerisinde hangi becerilerinizi ne şekilde geliştirdiğiniz önemli. İbrahim Tatlıses’in lafıydı, “Urfa’da Oxford vardı da biz mi gitmedik” diye. Bugün Oxford her yerde. Becerisini geliştirmek ve bilgisini artırmak isteyen herkes için öğrenme dünyası her yerde. Sınırsız kaynakları kullanarak kendimizi sürekli geliştirmeyle ilgili müthiş bir fırsat var. Öğrenmeye ulaşmak için, bilgiye erişim konusundaki becerilerimizi geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü bilginin her yerde olduğu bir dönemde doğru bilgiye ulaşmak da beceri gerektiriyor. Bugünün girişimcisi için çok önemli öğrenme başlıkları şunlar: Bilişim okuryazarlığına sahip olmak, sürdürülebilirlik kavramına kafayı takmak, finansal okuryazarlık.”

Başak Demirdağ: ‘KOBİ’lerin bilgiye ve danışmanlığa erişimini sağlıyoruz’
EBRD KOBİ Finansmanı ve Kalkınma Grubu, İletişim Uzmanı Başak Demirdağ, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “KOBİ’lere geçmişten bugüne verdiğimiz en önemli destek KOBİ’lerin danışmanlığa erişimini sağlamak. İşletmenizde gelişime ihtiyaç duyduğunuz bir alan veya bir problem konusunda bir üçüncü gözden profesyonel destek alabilmeniz için EBRD size destek oluyor. Türkiye’de akreditasyon sürecimizden geçmiş bir danışman ağımız var. Böylece firmaların işini büyütmek için ihtiyaç duyduğu bilgi birikimine, danışmanlık desteğine ulaşmasını sağlıyoruz. Projenin %60’ını, kadın girişimciler için %70’ini biz karşılıyoruz… Ayrıca kadın girişimcilere mentorluk ve eğitim desteği sunduğumuz projelerimiz var. Kadın girişimcileri belirli bir alanda kendisiyle benzer tecrübeleri yaşamış ve aynı yollardan geçerek başarıya erişmiş mentorlarla eşleştiriyoruz. Kadın girişimciler arasında bu networkü kurabilmeyi çok önemsiyoruz. Şu anda 20 kadın girişimci mentorluk programımızdan yararlanıyor. Nisan 2021’de yeni dönemin başvuruları başlayacak… KAGİDER Pusula üzerinden kriz dönemlerinde işleri nasıl yürüteceklerine ilişkin online bir eğitim modülümüz var. Yanı sıra yine kriz dönemine odaklanan Bilgi Akademi adlı bir online eğitim serimiz var. 6 Kasım’a kadar tüm eğitimi tamamlayanlar bir sertifika kazanacaklar.''

Canan Bayrak: ‘Temassız karttan giyilebilir teknolojilere uzanıyoruz’
Manibux kurucusu Canan Bayrak şunları söyledi: “Bir start-up kurucusu olarak ekonomik ve sosyal değişimlere sürekli adapte olmak için ürünümüzü ve kendimizi sürekli yeniliyoruz. Bu yenilenme süreci pandemiden önce de sürüyordu, şimdi ise daha da hızlandı. Çocukların kullandığı Manibux kartlarını pandemide temassız hale getirdik. Önce temassız karta, buradan da giyilebilir teknolojilere doğru uzanıyoruz. Bu şartlarda nasıl ayakta kalabilir ve nasıl fayda sağlayabiliriz, hep bunu düşünüyoruz. Okullarda nakit paranın ortadan kalkması ile birlikte yüzümüzü bu alana çevirdik. Bu değişim beraberinde ürünün dönüşümünü ve yeni anlaşmaları getirdi. Yılmazlık işte böyle, her şekle girip, mutsuzluğa, umutsuzluğa kapılmadan yoluna devam edebilmektir benim için. Manibux uygulamasıyla  8-18 yaş aralığındaki çocuklara, anne babalarının akıllı telefonlarına yükleyecekleri uygulamayla Visa güvencesinde kolayca ve güvenli harçlık gönderebilmelerini sağlamaktayız.
Bu sistemle amacım; anne babalar için kolaylık ve güven sağlarken, çocuklara paranın sadece anlık isteklerde harcamak için değil, tasarruf ve gelecekte kullanmak amacıyla da biriktirilebileceğini ailelerin desteği ve kontrolüyle öğretebilmek. Para yönetme becerisinin, aynı zaman yönetimi gibi küçük yaşlardan edinilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aile ve okul ortamında kendi parasının sorumluluğunu alan çocuklar gelecek hayatlarında daha bilinçli bireyler olacaklardır. Finansal okuryazarlığın bir sosyal sorumluluk projesine dönüştüğü günümüzde, gelişen teknolojiyle bunu yapmaları için ilk ve tek  harçlık yönetim sistemi olan manibux’ı, Türkiye’den çıkan ve dünyaya açılan bir harçlık platformu haline getirmek için birçok ülkeyle işbirliği görüşmelerimize  başlamıştık. Pandemi ile nakitsiz toplumun ve finansal okuryazarlığın önemi daha çok anlaşıldığı için bu görüşmelerimiz ve işbirliklerimiz hız kazandı.”

Hande Dumrul: ‘Benim anahtar kelimem dönüşüm’
Kadınların Elinden Kurucu Ortağı Hande Dumrul şunları söyledi: “Benim için bence anahtar kelime ‘dönüşüm’. Önünüze konan şartlara bakıp bir şeyleri dönüştürebilmeniz, bakışınızı başka tarafa çevirebilmeniz gerekiyor. Girişimcilikte hiçbir şeyin sınırı yok, ben yaptım oldu diyemiyorsunuz. Her zaman bir şeylerin dönüşmesi ve ayrıca dönüşüme ayak uydurmak gerekiyor. Kadınların Elinden’de faaliyete resmi olarak Temmuz 2018’de başladık. Başlarken amaçladığımız şey e-ticaret üzerinden online olarak kadın kooperatiflerin ürünlerini büyük pazarlarda satışa sunmaktı. Amacımız sadece pazarlamak değil, kadınların hayatına dokunmak, onların hikâyelerini de anlatmak. Bugün 7 farklı bölgede 160’tan fazla kadının ürününü tüketiciyle buluşturuyoruz. Pek çok kurumsal firmayla ortaklığımız var. Pandemi sürecinde ise iş çok başka bir yere gitti. Pandemi döneminde iki senede toplamda yapmadığımız satışı onlineda gerçekleştirdik. Ayrıca bir hemşireden gelen doğal ürün gönderim talebi üzerine destek paketi hazırladık ve bunun videosunu sosyal medyada paylaşarak insanları desteğe çağırdık. Bu hareket, bize yeni yatırımcılar, yeni fırsatlar olarak geri döndü.”

Nazmiye Sabuncuoğlu Arslantürk:
Nanu Bedtime Kurucusu ve Baş Tasarımcısı Nazmiye Sabuncuoğlu Arslantürk ise şunları ifade etti: “Ben tüm kadınların doğanın verdiği yetkinlikle yılmaz olduğuna inanıyorum. Doğuran, üreten kadının doğasında, anaçlığında zaten bir yılmazlık var. Sıfırdan, yani hiçten, yokluktan var etme çabasıdır yılmazlık. Benim girişimcilik serüvenimin de buna bir örnek olduğunu düşünüyorum. 20 yıl boyunca reklamcılık sektöründe tutkuyla çalıştım. Bu süreçte ilk girişimciliğimi 14 yıl kadar bir ajansın kurucu ortağı olarak gerçekleştirdim. Sonra ortaklığım bitince, bu krizden yıllardır tutkum olan alana geçiş yapma cesaretiyle çıktım. Kumaşları öğrenip, bir terziden eğitim alarak dikiş öğrendim ve kendi markamı yarattım. Üstelik bunu bir seneye sığdırmış olmak benim için yılmazlığın bir örneği. Nanu’yu 2013 sonunda online olarak kurdum. 2015’te ilk mağazamızı Göktürk’te, ikinci mağazamızı bir sene sonra Kanyon’da açtık. İstanbul genelinde binlerce anneye ulaştık. 2015-2016 yıllarında uyku eğitimleri verdik. ‘Skin bumper’ denilen bir ürün icat ettik. Bu ürün geleneksel karyola içindeki bağlanan yumuşak koruyucu tekstili ortadan kaldırıyor, çünkü mobilyanın kendi içinde zaten yumuşak bir koruyucu bulunuyor. Bu ürünümüzle Almanya’da ödüllendirildik, şu anda ise Londra’da önemli bir yarışmada finaldeyiz.. 2019 sonunda, pandemiden 6 ay önce Avusturyalı bir alışveriş merkezinin bize yatırım yapması neticesinde Viyana’da 140 metrekarelik bir Nanu mağazası açtık.”