KAGIDER IMF-Dünya Bankası Toplantıları’nda Sivil Toplum Forumu’ndaydı...

Yıllık IMF-Dünya Bankası Toplantıları dahilinde gerçekleşen Sivil Toplum Forumu etkinliğinde KAGİDER bir panelle yer aldı. 5 ekim 2009 tarihinde gerçekleşen panelin konusu, Kadın Güçlenmesinin Sürdürülebilir Ekonomi ve Demokrasiye Etkileri idi. Konuşmacılar ise Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Suzan Sabancı Dinçer, McKinsey and Company Sorumlu Direktörü Kameron Kordestani ve Strategies Kurucu ve Yöneticisi Dünya Bankası PSLF (Private Sector, Leaders Forum) üyesi ödüllü Kah Walla oldu.

 

Dünya Bankası yetkilileri ve IMF ile yakın tarihte başlayan ve hızla gelişen ilişkiler KAGİDER’in yeni dönemde uluslararası kurumlar ile artan ilişkilerinin bir uzantısı olarak gelişiyor. Cinsiyet eşitliği konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan Dünya Bankası ve son dönemde Türkiye gibi sıkı ilişkilerin kurulduğu ülkelerde kurumsal imajını yenilemek isteyen IMF kadının sesine ve gelişimine her zamankinden daha çok önem veriyor. Çünkü kadının sosyo-ekonomik güçlenmesi hem ülkelerin hem de ortak küresel düzenin ana itici gücü. Sürdürülebilir ekonomik gelişim ve demokratik güçlenme kadınlar merkeze alınmadıkça mümkün değil.

 

Gülseren Onanç’ın açılış konuşması ile başlayan panelde kadın güçlenmesinin önemine farklı perspektiflerden yorumlar getirildi. Suzan Sabancı Dinçer kendi deneyimlerinden noktalar ile zenginleştirdiği konuşmasında kız çocuklarının aile içindeki ve toplumdaki tutumdan ve psikolojik çevreden çok etkilendiklerini ve cesaretlendirme ve eşitlik bilincinin ailelerde genç yaşta yerleşmesinin önemli olduğunu kaydetti. Akbank’ın kadın-erkek eşitliği ve iş yaşamında kadın çalışanlara verdiği öneme de değinen Sabancı Dinçer Türkiye’de hala yapılması gereken çok şey olduğunu sözlerine ekledi. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada yaygın kanı olan iş yaşamında erkekler hata yapabilir ama kadınlar yapamaz görüşünün yanlışlığını tartışan Sabancı Dinçer, kadınların iş hayatında cesaretlendirilmeye ihtiyacı var dedi. Dünya krizinin yarattığı  şok sonunda ortaya çıkan değişim fırsatının iyi değerlendirilmesi gerektiğini de vurgulayan Sabancı Dinçer konuşmasında “İleriki dönemde, sürdürülebilir büyüme ve yüksek bir refah düzeyi için rekabetçilik daha da önem kazanacak. Şimdi tüm insan sermayesini, yetenek ve yaratıcılık gücünü kullanmanın; sorunlara farklı bakış açıları getirmenin ve çok yönlü düşünmenin zamanı. Şimdi İstanbul Mutabakatı için hep birlikte elele vererek çalışmanın zamanı” olduğunu belirtti.

 

 

İkinci konuşmacı Kameron Kordestani Mc Kinsey’in son dönemde üzerinde çalıştığı “White Paper” adlı rapordan bahsetti. Gelişmekte olan ülkelerde 2500 özel sektör üyesinin katılımı ile gerçekleşen araştırmanın sonuçlarının kadın ve özel sektör alanında yön belirleyecek değerde olduğunu sözlerine ekledi. Ayrıca şirketinde kadın konularında yapılan araştırmalardan da bahseden Kordestani kadının ekonomik güce ve yönetim pozisyonlarına sahip olmadığı ülkelerde gelişmenin de yavaş olacağını anlattı.

 

Son konuşmacı Kah Walla ise ödül aldığı projesi Sandaga Piyasası’ndan bahsetti. Afrika’da kadının durumunu ve kaydedilen gelişmeleri tartışan Walla siyasi pozisyonlarda da kadın liderliğinin ve aktif kadın siyasetçilerin yerel, ulusal ve küresel gelişim için önemli olduğunu söyledi.

 

Kapanışta IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlara somut bir öneri getiren Gülseren Onanç IMF’ten taleplerini şöyle dile getirdi:

 

Dünyaya yeni bir ekonomik düzen geliyor ve IMFyeni politikaların gelişmesinin bunun merkezinde olacak. İşte bu noktada KAGİDER’in IMF’ten talepleri şunları olacaktır:

 

-       IMF kadının güçlendirilmesine öncelik tanımalı ve tüm ülkeleri, bu konuda politika geliştirmeleri konusunda motive etmelidir.

-       IMF tüm ülkeleri, cinsiyete dayalı bütçelendirmeyi (gender budgeting)  uygulamaya geçirmeleri konusunda zorlamalıdır

-       Ülkelerin kadınların durumunu (iş yaşamında, politikada, eğitimde) düzenli olarak kayda geçirilmeli ve bu kayıtların IMF kaynaklarına ulaşmada bir koşut olması sağlanmalıdır.

-       Ülkeler kadının güçlendirilmesine daha çok kaynak ayırmalıdır

-       Bölgede ve Türkiye’de kadının güçlendirilmesine yönelik bir fon kurulmalı ve bu fona Dünya Bankası ve IMF’in desteği sağlanmalıdır. “

 

Soru ve cevaplar ile son bulan panel sonrası Dünya Bankası yetkilileri tarafından tebrik alan KAGİDER, böylesi önemli bir platformda örnek olabilecek bir başarı ile bir kez daha kayıtlara geçti.