“Kanunlar toplumu düzene sokmak, seviyesini yükseltmek, toplumda mevcut olan yanlış, ahlaka ve insan haklarına aykırı davranışların kanun koyucu tarafından engellenmesi suretiyle toplumun bir anlamda eğitimi için yapılır. Kanunların amacı toplumda var olan hastalıklı ve yanlış uygulamaları meşrulaştırmak değildir. Dolayısıyla, kanunları "toplumun gerçeği budur" bakış açısı ile yapmak zaten kavram ve düşünce olarak temelden yanlıştır. Bir kanuni düzenleme yaparken, sadece yakın vadedeki uygulamasının değil, uzun vadede yol açacağı muhtemel sosyal ve hukuki sorunların dikkate alınması gerekmektedir.
Bu tarz kanun yapma yaklaşımı ile hazırlanan söz konusu “Geçmişe Dönük Af Önergesi” ileride evlilik yaşının düşürülmesi, imam nikahının meşru sayılması gibi esasen toplumun yararına olmayan ve toplumsal düzeni geriye götüren muhtemel yeni yasal düzenlemelere zemin hazırlayacağı gibi, öncelikle "evlilik" cinsel istismarı meşrulaştıran bir kurtarıcı kurum haline gelecektir. Bunların hepsi gerçekleşmeyecek dahi olsa risktir ve tartışılması, üzerinde ciddi ve kapsamlı olarak düşünülmesi gereken artçı etkilerdir.
Bu tür yasal düzenlemeler, pedagoglar, Ceza Hukuku uzmanları, STK'lar vb. bileşenler ile görüş alışverişinde bulunularak düzenlenmelidir. Hakkaniyet açısından farklı durumlar varsa bunların bahsi geçen tüm bileşenler ile birlikte tespit edilmesini ve üzerinde ciddi bir çalışma yapıldıktan sonra yasal düzenleme yapılmasını öneriyor ve talep ediyoruz”